Onursal Başkanımız
Yaşama hep umutla hep sevgiyle bakan güçlü bir kadın o. Yaşamı bencil bir şekilde sadece sevdikleriyle paylaşan Raziye Kocaismail, mutsuz geçirilen her günü kayıp sayanlardan.
1949 yılında 3 çocuklu Zeliha-Veli Canbolat çiftinin en büyük çocuğu ve tek kızı olarak dünyaya gelen Raziye, ailesi için çok özel olur. Anne tarafından ve baba tarafından kız çocuk özlemi duyan iki ailenin tek kızı olan Raziye, özenle büyütülür. Mutlu bir ailede çok mutlu bir çocukluk geçiren Raziye, tek kötü nokta olarak Rumlarla yaşanan huzursuzlukları anımsıyor. Güzel bir sese sahip olan babası Veli Canbolat'ın, her sofrada geleneksel hale gelen sanat müziği konserlerini mutlulukla hatırlıyor.
TV'nin henüz olmadığı yıllarda çocukluğunu yaşayan Raziye ve kardeşlerinin, kış gecelerindeki en büyük eğlencesi babalarının kanepede okuduğu romanlar olur. Elektriğin yaşamlarına girmesini hiç unutamayan Raziye, özellikle ders çalışırken, ışıklı ampullerin her an kararmasını ve fanuslu lambaların yanmasını bekler. Elektriğin yaşamlarına kattığı televizyonla çocukluğu renklenen Raziye, el üstünde tutulan şanslı bir çocuk olur.
İlkokula Akıncılar'da başlayan Raziye, arkadaşlarıyla uyumlu, sevilen bir öğrenci olur. Hocalarını çok seven ve onlara sonsuz saygı duyan Raziye, insan sevgisinin yıllar sonra kendisine geri döndüğünü görür. İlkokulun ardından Akıncılar ortaokuluna devam eden Raziye, okuluna çok düşkündür.
Hocalarını ve özellikle okul müdürü Numan Ali Levent'i hiç unutamayan Raziye, hocasının kendisine espriyle dolu ''senin Türkçen çok iyi büyüdüğün zaman seni spiker yapacağız'' deyişinin yıllar sonra gerçekleştiğini ancak Türkçe değil Rumca haber spikeri olduğunu anlatıyor. Rumlara yakın bir sınır köyü olan Akıncılar'da Rumcayı çok yaygın olarak kullanan köylülerin, Türkçeden daha iyi Rumca konuştukları biliniyor.
Ortanca kardeşi ile bir yaş farkları olduğu halde aynı sınıfta okuyan Raziye, lise eğitimi için Lefkoşa Türk Kız Lisesi'ne başlarken, kardeşi de Ticaret Lisesi'ne kaydolur. Kız Lisesi'ne yatılı olarak kaydolan Raziye, çok popüler bir öğrenci olur. Bu dönemde şiir yazmaya merak saran Raziye, bu anlamda üretken bir dönem geçirir. Arkadaşları tarafından çok sevilen Raziye'nin okul hayatı lise 1'de sona erer. Çok sevdiği dedesini kaybettiği o yıl Raziye, okul dönemine nokta koyar.
Rumlarla Türklerin çatıştıkları, sorunlar yaşadığı bu dönemde, Raziye'nin babası Rumlar tarafından kaçırılarak tutsak edilir. Buna karşılık köylüler de bir grup Rum'u kaçırarak tutsak eder. Raziye'nin babası ile Rumlar pazarlıklar sonucu evlerine döner ancak o günden sonra Veli Bey'in hayatı zorlaşır. Çünkü tanınan bir kişi olan Veli Canbolat için tutuklama emri çıkaran Rumlar, Raziye'nin babasının köyde hapis hayatı yaşamasına neden olur. Raziye'nin lise 1'i bitirdiği yıl babası rahatsızlanır, ancak köyden çıkamamaktadır.
1966 yılında lise 1'den ayrılan Raziye, aile büyüklerinin uygun gördüğü, aynı aileden genç bir öğretmen olan Nejat Kocaismail ile evlenir. Henüz 17 yaşında olan Raziye, aslında evlilik için çok küçüktür. Çocuklara aşırı düşkün olan Raziye, 1968 yılında ilk kez anne olur. 3 oğlunun en büyüğü Korman'ı dünyaya getiren Raziye Hanım, çocuk büyütmede çok bilinçsizdir. Ev işlerinden anlamayan, çocuk büyütmekte zorlanan Raziye Hanım'ın imdadına annesi Zeliha Hanım koşar.
Yaşamı boyunca annesini hep yanıbaşında bulan Raziye Hanım, annesinin yardımı olmasa çok zorlanacağını ifade ediyor. Köyden çıkamadığı için doktora gidemeyen babası Veli Bey'in hastalığı ise bu dönemde artar. Çok sevdiği babasına çok üzülen Raziye Hanım'ın yapacak birşeyi yoktur.
Acemi bir ev hanımı olan Raziye Kocaismail, piyasaya çıkan çamaşır makinesinin ilk alıcısı olur. Mutfağa girmesine izin vermeyen annesi Zeliha Hanım, kendi evi ile birlikte kızının evini de idare eder. Ev hanımlığında yetersiz olduğunun farkına varan Raziye Hanım, kendini geliştirmeye karar verir.
Mutfağa giren ve çeşitli kitaplar okumaya başlayan Raziye Hanım, iyi bir ev hanımı olur. Çok enerjik ve yerinde duramayan bir yapıya sahip olan Raziye Kocaismail, kalabalık arkadaş ortamları yaratır evinde. 2 kız 2 erkek 4 çocuk doğurmayı isteyen Raziye Hanım, 3 oğlanın ardından başka bebek yapmaktan vazgeçer. 1972 yılında ortanca oğlu Veli'yi, 1977 yılında da en küçük oğlu Hüseyin'i dünyaya getiren Raziye Kocaismail, çocuklarını özenle büyütür.
İlk oğlu Korman'ın birinci yaş gününü kutladıkları Mayıs 1969'da Raziye Hanım'ın babası iyice rahatsızlanır. Adada sakinleşen durumdan faydalanan Veli Canbolat, tedavi için İngiltere'ye gider. Ancak 42 yaşındaki Veli Bey, geri Kıbrıs'a dönemez. Babasını kaybeden Raziye Hanım, bundan çok etkilenir. Annesi Zeliha Hanım ise çocuklarına daha çok sarılır. Akıncılardaki tek benzin istasyonuna, market ve hırdavatçı dükkanına sahip olan aile, işleri yürütmekte de zorlanır.
1974 Barış Harekatı'nın ardından Kocaismail ailesinin yaşam düzeni değişir. Akıncılar'dan Akdoğan'a tayin olan Nejat Bey ile Raziye Hanım, yeni bir yaşam kurarlar. Annesinden uzakta olan Raziye Hanım, artık evinin idaresine hakimdir.
Öğretmen olan eşinin fakir öğrencileri yararına çeşitli etkinlikler düzenlenmesine önayak olan Raziye Hanım, onlar için piyesler düzenler.Enerjik bir insan olan Raziye Hanım, insanlara yardım etmekten mutludur. Mutfağını da zenginleştiren Raziye Hanım'ın evi hiç boş kalmaz. Ev Hanımlığı Raziye Hanıma az gelmeye başlayınca, baba mesleği olan marketçiliğe yönelirler. Akdoğan'da bir market açan Raziye Hanım hem oğlu Korman'la ilgilenip hem de markette çalışmaya başlar. İkinci oğlu Veli'yi annesine emanet eden Raziye Hanım, yoğun bir yaşamın içindedir.
Bu dönemde küçük oğlu Hüseyin'e hamile kalan Raziye Kocaismail, oğlunun doğumu ile marketi kapatır. Kendini çocuklarını büyütmeye adayan Raziye Hanım, Hüseyin, okula başlayınca tekrar iş yaşamına döner. Kardeşi Ramadan'ın açtığı pastanede, pastacılığı profesyonelce öğrenmeye başlayan Raziye Kocaismail, mutfak konusunda ustalaşır.
80'li yılların sonunda İngiltere'ye giden kardeşinden devraldığı pastaneyi çalıştırmaya başlayan Raziye Hanım, profesyonelce iş yaşamındadır artık.
1991 yılında, gece-gündüz çalıştığı bu dönemde, yıllarca göğüs altında hissettiği, ancak önemsemediği kitleler Raziye Hanımı rahatsız etmeye başlar. Göğsünde estetik olarak kötü bir görüntü alan kitleler Raziye Hanım'ın koltuk altında da artmaya başlar. Gittikçe gücünü yitiren ve sürekli yorgun olan Raziye Hanım, yaşadıklarını hiç kötüye yormaz. 3 oğlanın büyütülmesi ve işi ile çok ilgili olan Raziye Kocaismail ve özellikle eşi Nejat Bey, bu yorgunluğu ve gittikçe artan kitleleri, çok çalışmanın sonucunda oluşan zararsız bezeler olarak yorumlarlar.
Eşinin ailesinden bir yakınlarının göğüs kanseri teşhisi Raziye Hanımı korkutur. Hemen doktora başvuran Raziye Hanım'a Lefkoşa Hastanesi'nde yapılan tetkikler ve Güney Kıbrıs'taki tahliller sonucunda konulan teşhis kanserdir. Kanserin ulaştığı evre ve Raziye Hanım'ın yaşı itibarıyla çok şansının olmadığını söyleyen doktorlara inanamaz Raziye Kocaismail. Henüz ortaokula başlayan küçük oğlu ve diğer çocuklarını düşündükçe isyan eden Raziye Hanım, teşhise inanmaz. Ölüm düşüncesini kabullenemeyen Raziye Kocaismail, olayın bilincine varınca, eşiyle birlikte İngiltere'ye gitmeye karar verir. Çocuklarına durumunu anlatan Raziye Hanım, annesine hastalığını anlatmakta zorlanır. Eşini 42 yaşında İngiltere'ye gönderen ve orda lösemiden kaybeden anne Zeliha Hanım, 42 yaşındaki tek kızının da kanser teşhisi ile İngiltere'ye gideceğine inanamaz. Yaşadığı şoktan kısa bir süre şuurunu kaybeden Zeliha Hanım, kendi oğlunu tanıyamaz.
Sonra meçhule giden bir yolculuk başlar Raziye Hanım için. İngiltere'de de teşhis değişmez. Yaşamı gözlerinin önünde kayıp gider Raziye Hanım'ın. Ama ölümü kendine yakıştıramayan Raziye Hanım, bu savaşı kazanmaya kararlıdır. İngiltere'deki doktorlar tarafından ameliyata alınan Raziye Kocaismail'e bir ameliyat yeterli olmaz. Dayısı, yengesi, kardeşi ve ailesi tarafından sevgi ile kuşatılan Raziye Hanım'ın zor günleriydi yaşanan.
Kıbrıs'taki ailesini ve çocuklarını özleyen Raziye Hanım için maddi problemler de yaşanır bu arada. Pahalı bir tedavi gerektiren kanser hastalığı aileyi zorlamaktadır.2. ve 3. ameliyata ihtiyaç duyan Raziye Hanım, ailesini hep yanında bulur. Çocuklarını yaban ellere bırakmamak için verdiği savaş, Raziye Hanım'ın gücüne güç katar.
Ölümle yaşam arasındaki ince çizgiyi gören Raziye Hanım, yaşamaya kararlıdır önceleri. İlerlemiş hastalığına rağmen kendini ölüme yakın görmeyen Raziye Hanım, kendisine maddi katkı için düzenlenmesi önerilen balo düşüncesini kabullenemez. Yabancı insanlardan para yardımı almayı gururuna yediremeyen Raziye Hanım, çaresizdir aslında. Yardım almaktansa ölmeyi tercih eder. 3 aylık ömür biçilen yaşamında tedaviyi de bırakmaya karar verir. Ama küçük oğlunun öğretmeninden gelen bir telefon anne yüreğini eritir. Oğlunun annesini bekleyişini, sevgisini, özlemini duyan Raziye Hanım, kendi ile hesaplaşır ve yardım teklifini kabul eder. Kanserle savaşımın ardından insanlığa olan borcunu ödemek için bir dernek oluşturma düşüncesi yaratan Raziye Hanım, bunu kendine adak edinir. O gece bu kararla uyur ve tedaviye devam kararı alır. Sabahleyin yeni bir yaşama uyandığının farkındadır.
Acılarla dolu 10 uzun ayın ardından 1992 yılı sonunda, 3 ay biçilen ömrünü uzatmayı başaran gücüyle Kıbrıs'a sevdiklerine döner Raziye Hanım.
Dönüşünün ardından adağını yerine getirmekte kararlıdır Raziye Kocaismail. Ailesinin karşı çıkmalarına karşın, çocuklarını annesine teslim ederek, insanlara olan borcunu ödemek için kolları sıvar Raziye Hanım. Kendi hastalığına yakalanan insanlara bir nebze olsun yardım etmek, onlara yol göstermek için Kanser Hastalarına Yardım Derneği'ni kurma çalışmalarını başlatır Raziye Kocaismail.
Öncelikle kendi köyünü dolaşmaya başlayan Raziye Hanım, son isteği yerine getirilen bir insan gibi algılanır. Uyduruk ve şişirme bir liste olarak tanımladığı ilk listesini oluşturmayı başarır Raziye Hanım.
Akdoğan'da kuruluşunu gerçekleştırdiği Kanser Hastalarına Yardım Derneği'nin Aralık 2001 itibarıyla üye sayısı 2485'e ulaşmış durumda. Derneğin aktif çalışmaları sayesinde, kansere bakışın değiştiğini anlatan Raziye Hanım, ada çapında geniş bir ağa sahip olduklarını anlatıyor.
Doğru tedavi ve yaşama sevgisini kanseri yenmenin anahtarı olarak gören Raziye Hanım, derneğin kurulduğu yıllarda kanserin bir fobi olarak kabul edildiğini ifade ediyor. 90'lı yıllarda ailesinde kanser hastası olanların bunu gizlediğini belirten Raziye Kocaismail, kendisinin bilinçli olarak ortaya çıktığını vurguluyor.
1993 Aralığında gerçekleştirilen Kanser Hastalarına Yardım Derneği genel kurulunda bilinçli bir yönetim kurulu oluşur. Derneğin başkanlığına getirilen Raziye Kocaismail, 10 yıldır bu görevinin başında. Başkanlığa gelmesinin ardından bilinçli çalışmalar başlatan Raziye Hanım, o güne kadar gizlenen hastalığın utanılacak bir şey olmadığını anlatır. Hastalara örnek olan Raziye Hanım, gizlenmenin değil, daha aktif olarak yaşamanın, hayatın içinde olmanın gerekliliğini vurgular. Hasta insanlara hastalıklarının anlatılması gerektiğini ifade eden Raziye Hanım, kemoterapinin çok ağır bir tedavi olduğunu ancak insan yaşamını kurtardığını anlatıyor. Kanseri yenmek için güçlü olmak gerektiğini vurgulayan Raziye Kocaismail, zamanının çoğunu geçirdiği Dernek'te huzur bulduğunu ve insanlara yardımcı olmaktan mutluluk duyduğunu anlatıyor.
Derneğin üyelerine gereken yardımların yapabilmesi için gelir getirici etkinlikler yaptıklarını anlatan Raziye Hanım, başarılı olmak için hedefler koymak gerektiğini belirtiyor.
İnsanın sağlıklı yaşayabilmesi için sürekli olarak vücudunu dinlememesi gerektiğine işaret eden Raziye Hanım, vücudun insana her zaman olumlu veya olumsuz mesajlar verebildiğini anlatıyor. Sürekli hastalarla uğraşmanın zaman zaman kendisini de olumsuz düşüncelere sevkettiğini belirten Raziye Hanım, onlara kendisini örnek almayı tavsiye ediyor.
Derneğin kurulduğu ilk yıllarda kendisinin öcü olarak görüldüğünü söyleyen Raziye Hanım, hastaları ancak hastanede görebildiğini, adının kanserle birlikte anıldığını ifade ediyor. O yıllarda hasta yakınlarının kendisini hastalarından uzak tuttuğunu bugün ise kansere yakın bir teşhiste bile telefonlarının susmadığını belirtiyor Raziye Hanım. Kendilerinin bir başlangıç yaptığını, ardından pek çok derneğe yol açtıklarını ifade eden Raziye Hanım, kendi derneklerinde de esas yükü ilk çalışanların çektiğini anımsatıyor. Derneğin kuruluşunun ardından önce bağış kutuları koyduklarını, sonra 2. el eşya satış merkezleri açtıklarını anlatan Raziye Hanım, önceleri pek ilgi görmeyen bu satış yerlerinin şimdi inanılmaz satış yaptığını belirtiyor. Adanın her yanında satış mağazaları olduğunu ifade eden Raziye Kocaismail, devlet yetkililerinden çok ilgi gördüklerini ve Barış Gücü'nün de derneklerine katkı koyduğunu anlatıyor. Halktan çok büyük destek gördüklerini söyleyen Raziye Hanım, özellikle İngiltere'de yaşayan Türklerin ilgisine teşekkür etti.
Yapılan etkinlikler, toplanan yardımlar ve elde edilen gelirler sonucunda, dernekle temasa geçen hastalara yardım ettiklerini söyleyen Raziye Hanım, kadınların özellikle özel sütyenlere, peruklara ihtiyacı olduğunu, gıda yardımına ihtiyacı olan çok yoksul ailelerin bulunduğunu ifade ediyor. Her yıl korkunç sayıda artan hastalara yetişmekte zorlandığını belirten Raziye Hanım, özellikle hastanede kanser hastalıkları merkezinde istihdam ettikleri çalışanlarla hastalara ulaşmaya çalıştıklarını söylüyor.
Hastanede maddi imkansızlıklar nedeniyle hastaların çeşitli sorunlar yaşadığını anlatan Raziye Kocaismail, uzman yetersizliğinin de ciddi sorunlar arasında olduğunu belirtiyor. Dernek olarak hastane yönetimi ve sağlık bakanlığı ile koordineli bir çalışma yürüttüklerini söyleyen Raziye Kocaismail, uzman personel istihdam ettiklerini vurguluyor. Toplam 5 kişiyi istihdam ettiklerini ifade eden Raziye Hanım, bu ağla hastaların kendilerine daha kolay ulaştığını anlatıyor. Yurt dışına gidecek hastalara ve refakatçilerine bilet, cep harçlığı ve benzeri maddi yardımlarda bulunduklarını belirten Raziye Hanım, gidilecek adresler konusunda da hastaların bilgilendirildiğini ifade ediyor.
Ülkemizde uzun süre kanser hastaları için yatılı onkoloji merkezi sağlanamadığını söyleyen Raziye Hanım, Dr. Gülsen Bozkurt döneminde bu servisin kurulduğunu belirtti. Yılda ortalama 300-400 kişinin kansere yakalandığına inandığını vurgulayan Raziye Hanım, bu rakamların kendilerini rahatsız ettiğini, bu rakamları öğrenmek için sağlık bakanlığı yardımıyla bir tarama gerçekleştirdiklerini anlatıyor. Bu çalışmalar sonucunda kanser vakalarının en yoğun olarak Güzelyurt'ta tespit edildiğini söyleyen Raziye Hanım, ada çapında gerçekleştirdikleri tarama sonucunda kadınlarda en çok meme, erkeklerde de prostat kanserine rastlandığını belirtiyor. Bu taramalar sonucunda özellikle Güzelyurt'ta bir dizi konferans düzenlendiğini anlatan Raziye Kocaismail, bu çalışmaların sonucunda insanların daha bilinçli olduğuna dikkat çekiyor.
Yetişkinler için kurulan onkoloji servisinin ardından, çocuklar için bir onkoloji servisi hedeflediklerini anlatan Raziye Kocaismail, sağlanacak uzmanlar ve imkanlarla devletin de yurt dışında yaptığı astronomik harcamalardan kurtulacağını belirtiyor.
Kuzey Kıbrıs'ta prostat, meme ve rahim kanserinin yaygın olduğunu, çocuklarda da löseminin çokça görüldüğünü anlatan Raziye Hanım, çocuklardaki bilinçsiz ve yaygın antibiyotik kullanımından vazgeçilmesini istedi. Kanserin sebeplerinin ortaya çıkarılması gerektiğini vurgulayan Raziye Kocaismail, Kıbrıslıların protein ağırlıklı beslenme şeklinden uzaklaşması gerektiğine dikkat çekiyor. Çocuklardaki kanserin sebebinin % 70 oranında beslenmeye bağlı olduğunu anlatan Raziye Hanım, çocuklarımıza beslenirken ölümü sunmamamız gerektiğine işaret ediyor.
Erken tanının hayat kurtardığı kanser hastalığı için şimdilerde Kemal Saraçoğlu Vakfı'nın bir epidermiyolojik harita çıkarma çalışması yürüttüğünü söyleyen Raziye Kocaismail, tüm topluma çağrıda bulunarak toplum sağlığı için bu çalışmaya katılmalarını istedi. Raziye Hanım, kanserin ölüme eş olmadığını vurgulayarak, hastaların kendisini örnek almasını istedi.
10 yılda topluma öncü olan güçlü bir dernek yaratan Raziye Kocaismail ve ekibinin çalışmaları toplumca da ödüllendiriliyor. 12 Aralık 2000 yılında, Necati Özkan Vakfı tarafından, yararlı örgütsel çalışmaları nedeniyle ödüle layık görülen Kanser Hastalarına Yardım Derneği, bu ödülü hak ediyor. Doğu Akdeniz Kadın Araştırmaları ve Eğitim Merkezi tarafından da 2001 yılında Yılın Başarılı Kadınları arasına alınan Raziye Kocaismail, toplumsal dayanışma alanında ödüllendirildi. 1996 yılında Kadınlar Birliği ve Kadınlar Konseyi tarafından Yılın Annesi seçilen Raziye Kocaismail, aslında yaşam ödülünü kazanmış bir kadın.
Kanser hastalığında, yaşama sevincinin çok önemli olduğuna dikkat çeken Raziye Hanım, hastalığının ardından, doktorunun tavsiyelerine uyarak, bencilce sadece kendisi ve sevdikleri için yaşadığını anlatıyor. Verimli ve mutlu olabileceği ortamlarda yaşamaya dikkat eden Raziye Hanım, kanser hastalarına, 'hayır' demeyi, 'istemediğiniz ortamlara girmemeyi öğrenin' diyor.
Dernek dışında, Bayrak Radyo Televizyon Kurumu'nda çalıştığını anlatan Raziye Hanım, Rumca Haber spikeri olarak görev aldığı BRT'nin ve arkadaşlarının kendisine çok katkı koyduğunu belirtiyor. 1993 yılında başladığı bu farklı görevde çok mutlu olduğunu ifade eden Raziye Kocaismail, bir yayın kuruluşunda olmanın dernek çalışmaları için de çok faydalı olduğunu vurguluyor. Kanser Hastalarına Yardım Derneği için, maaş kesintilerine BRT'de başlandığını anlatan Raziye Hanım, yabancı diller bölümündeki görevini severek yürütüyor.
Dolu dolu geçirdiği, 24 saatin az geldiği günler yaşayan Raziye Hanım, yaşamı için en büyük lüksü torun sahibi olmak olarak dile getiriyor. Ölümü çok yakınında hissettiği zor günlerin ardından, bugün torunlarını görebilmenin keyfini yaşayan Raziye Hanım, kendi büyüttüğü torunlarını canı kadar seviyor. Tüm yaşamını torunlarına göre planladığını anlatan Raziye Kocaismail, yaşamın güzelliğini ve anlamını çocukları ve torunları ile sürdürüyor. Bugünlere ulaşmasını kaderini yenmesine bağlayan Raziye Hanım, şansını iyi kullandığına inanıyor. Yaşama sevinci ve insan sevgisi ile dolu, güçlü bir kadın portresi çizen Raziye Kocaismail, her yönüyle örnek alınacak bir insan